Peygamber'in Vasıfları ve İsa'nın karakteri !!

Bu ithamında Gülcan Çalışkan boyut atlayıp kendisini ilahi otorite gösterircesine kendi kriterlerini sıralamaktadır. Sanırım kendisi Kutsal Kitap'tan da hatta kendisi açsısından değerlendirirsek, kendi dini otoritesinden, Din alimlerinden ve Kitabından daha otoriter olduğunu kriterlerini sıralarken göstermektedir. İtham ve Cevabı vermeden önce bu ithamların herkese ibret olmasını diliyoruz...

İtham:

Bunun dışında Peygamber olacak adam örnek alınacak biri olmalıdır. Kibirli olamaz, kendini beğenmiş olamaz. Ayrımcı olmaz. 
Oysa İncil'de yapılan isa tanımı gördüğümde yüzüne bakmayacağım biri tarif edimiş. Ve bunu yazan 4 adam. İsa'dan sonra yaşayan 4 adam... . 4 halifamiz var bizim İslam'da değil mi? Peki neden Kur'an'ı bu 4 adam yazmamış? Kur'an Allah'ın sözüdür. İncil'i İsa'dan çok sonra yaşayan adamların yazacağı kadar basite indirgenmiş isa. Kaldı ki Pavlus denen adamın bölümleri var. İşte buna çok gülmüştüm. Kendisi aslen Hristiyanlık düşmanıdır. (Hristiyanlık da bir din değildir ayrıca, bu isim Elçilerin İsleri'nde bölümde geçer, İsa'dan çok sonra Antakya'da İsa'yı takip edenlere verilmiş bir isimdir.) Pavlus denen adam prim yapmak için "Hristiyanlığın" içine girmiştir ancak kitaba kendi düşüncelerini lanse etmiştir.... cık cık cık. Allah'ın sözüne kimleri ortak koşuyorsunuz...

İsa'nın İncil'deki tavırlarına dönecek olursak, kendini beğenmişin teki olarak çıkar karşımıza. Ve sürekli birilerini "kıt imanlılar, engerek soyları" ve Vay Halimize bölümünde "Yılanlar" diye aşağılar? Peygamber birilerini aşağılayabilir mi? Onların ahlakı çok üstün olmalıdır. Hitap şekilleri önemlidir, zira Allah'ın mesajını iletiyorlar. İnsanları soğutmamak lazım.

Matta 23: 15 Vay halinize ey din bilginleri ve Ferisiler , iki yüzlüler! Tek bir kişiyi dininize döndürmek için denizleri, kıtaları dolaşırsınız. Dininize döneni de kendinizden iki kat cehennemlik yaparsınız.

Oysa Ferisiler İncil'in sözlüğünde İsa mesih döneminde dindar bir yahudi mezhebi. Bu mezhep kutsal yasaya ve yüzyıllar boyu yasaya dayandırılan dinsel kurallara sıkı sıkıya bağlandı. şeklinde açıklanmıştır. Madem o kadar dindar, neden İsa bunlar için böyle bir şey demiş?

Ayrıca bir peygamber asla kendisinden yardım isteyene şikayet etmez. Kaldı ki Hz. muhammed'in yanında 40 yıl kadar çalışmış bir adam anlatıyor ve diyor ki bana bir kez bile üff demedi. bunu neden böyle yaptın diye bir kere beni terslemedi diyor. Eskiden hristiyan olan Yabancı bir Müslüman anlatıyordu, orada kaynağı da vardı yalnız şu an hatırımda değil. İncil'deki İsa'ya dönelim.

kendisinden yardım isteyen bir adama şunu diyor
Matta 17: 17 İsa, "Ey imansız ve sapmış kuşak! dedi. "Sizinle daha ne kadar kalacağım? Size daha ne kadar katlanacağım? Çocuğu buraya, bana getirin."

esus İsyanlarda :)

Daha önceki bir başka olayda ise İsa sadece İsrail halkına gönderildiğini söylüyor. ve kendisinden yardım isteyen İsrailli olmayan bir kadına yardım etmeyi reddediyor. Diyor ki

Matta 15: 24 Ben yalnız İsrail halkının kaybolmuş koyunlarına gönderildim.
Kadın tekrar yardım istiyor. İsa şöyle cevap veriyor : 

Matta 15:26 Çocukların (israillilerin) ekmeğini alıp köpeklere (yani İsrailli olmayanlara demek istiyor) mi vereyim? 

Cevap:

Öncelikle şunu demem gerek ki karşımızda gerçekten de komik bir kişi var. Aslında trajikomik desek daha yerinde olur galiba. Peygamber adam örnek alınacak biri olmalıdır demişsiniz. Muhammed ile İsa’yı karşılaştırmadan önce bir kaç nokta da sizi aydınlatmak lazım.

Peygamberlik dediğimiz şey insanın merhametli, iyi ya da lütufkar olmasına göre verilen bir ünvan değildir. Eğer öyle olsaydı dünya da bir çok kişiyi peygamber diye çağırmalıydık. Çok uzaklara gitmeye gerek yok sizin bu tanımlamalarınıza göre bir çok kişi Yunus Emre gibi birisine peygamber diyecektir ya da başka birisi için Rahibe Teressa bir çok peygamberden daha üstün bir peygamber olacaktır. Anlayacağınız kafamıza göre kriterler yaratıp, kişileri ona göre değerlendiremeyiz. Peygamberlikten bahsediyoruz arkadaş sıradan birisinden değil!

Şimdi gelelim meselemize. İsa Mesih ile başlarsak şunu altını vurgulayarak söylemeliyim ki siz hayatta görebileceğim en nadir körlerden birisiniz. İncil’deki İsa hayatta görebileceğin en mükemmel kişiliktir. Tabi ki bazıları okumadığı için bilmezler!

Öncelikle İsa’nın sözlerini cımbızla çekip, kendi çıkarların için delil diye göstermek hem doğru değil hem de dürüst bir davranış değil. İsa “Ben İsrail’in kayıp koyunlarına geldim” demiştir ama nerede, ne zaman ve neden söylemiştir. Biz biliyoruz ki Tevrat ve Zebur yalnız İsrail Oğullarında vardı. Bu ne demektir. İsa ile ilgili yani Mesih’in gelişi ve vasıfları ile ilgili ön bildiri ve peygamberlikler nerede geçmektedir? Tabi ki Tevrat ve Zebur’da! Bu yüzden Mesih’in gelişini kimler öncelikli anlayabilir ? İsrail halkı yani Yahudiler! O zaman bağlam içerisinde İsa’nın bu sözleri gayet anlaşılabilir sözlerdir. Şimdi gel gelelim İsaYahudiler’den başkasına yardım etmiş midir?

İsa’nın Romalı bir komutana yardım ettiğini ve Romalı komutanın hizmetkarına şifa verdiğini görüyoruz (Matta 8:5-13). İsa’nın kuyu başında Samiryeli Kadın ile olan diyaloğunu görüyoruz. Samiryeli demek Yahudi demek değildir dikkatinizi çekerim. Ayrıca O kadaın kendi köyüne gidip bir çok kişi çağırmıştır. O dönemde yahudilerin Samiryeliler ile pek diyalogları olmadığını ve onların yozlaşmış bir halk olduklarını düşündüklerini bildiğimizde aslında kadının yaşadığı yerin de yahudi ağırlıklı değil Samiryeli olduğunu düşünebiliriz.Böylece İsa’nın Yahudiler dışında Samiryelilere de yardım ettiğini ve onlara Tanrısal mesajı vaaz ettiğini görürüz. Zaten en büyük yardım da İnsanlara Tanrı’nın mesajını vermek de değil midir?

Dahası aslında bu arkadaş alıntı yaptığı ayetlerin devamına baksaydı şunu görecekti İsa Kenanlı kadına yardım etmek te ve onun imanını takdir etmektedir. Burada önemli olan nokta İsa’nın kadınının imanını sınaması ve kadının bu sınavdan başarıyla çıkmasıdır.

Tüm bunların ötesinde aslında İncildeki İsa resmine baktığımızda şunları görüyoruz:

İsa şöyle der:

Düşmanlarınızı sevin, size zulmedenler için dua edin.

Size karşı suç işleyeni yedi değil yedi kere yetmiş kez bağışlamalısın!

Zina’nın ötesinde şehvetle bakmanın zina olduğunu söyler.

Kardeşine öfkelenmenin ve ona hakaret etmenin cehennem azabı gerektirdiğini belirtir.

İsa neler yapmıştır:

İsa, insanların ekonomik ya da sosyal konumlarına bakmamıştır.

İsa, günahkar denilen fahişelere, vergi görevlilerine Tanrı’nın mesajını götürmüş ve onlarla ilgilenmiştir.

İsa Şabat günü olsa da mucize yapıp şifa vermeyi bırakmaz!

İsa, kendisi Öğrencilerinin Öğretmeni, Rabbi olmasına karşın onların ayaklarını yıkamıştır.

İsa, kendisine küfreden, tüküren ... insanların günahları içinde çarmıhta ölmüştür.

İsa, insanların yüreklerine bakmıştır.

Tüm bunların yanında İsa hiç sinirlenmedi mi? Evet sinirlendi ama neden sinirlendi? Çünkü Babasının yani Tanrı’nın evini Pazar yerine çevirmişlerdir. Tapınağın avlusunda hayvan ticareti yapıyorlardı.

İsa, Ferisilere sinirlenmedi mi onlara dediğin gibi hitap etmedi mi? Etti çünkü onların yürekleri fesattı. Doğru gibi görünüp doğruyu yapmıyorlardı. Bencil isteklerinin, kibirli doğalarının esiri olmuşlardı. Bu yüzden İsa onları sert bir şekilde eleştirdi. Engerekler soyu dedi. Daha da kötüsünü söyledi Sizin babanız Şeytandır dedi. Çünkü onlara gereçeğe değil yalana tanıklık ediyorlardı. İsa şunu da dedi günah işleyen herkes günahın kölesidir! Bakın bunu unutmayın Günah işlediniz mi? Yanıt evet ise sizin günahın kölesisiniz. İsa bunu sizin içinde söyledi!

Devamına gelirsek Peygamberin örnek alınabilecek kişi olduğundan bahsetmişsiniz. Bunda hem fikiriz ama İsa’nın karakteri ile Muhammed’ini karşılaştırdığımızda sanırım sizin için büyük bir problem ortaya çıkıyor. İsterseniz kısaca bir bakalım ama bakmadan önce şunu söylemeliyim ki bir kişinin öfkelenmesi onun yanlış yaptığını göstermez her zaman. Eğer İsa birilerine karşı öfkelendiyse bunun bir nedeni vardı. Örneğin, Ferisiler yasacı insanlardı ama Yasa’nın temelde öğrettiklerini uygulamıyorlardı bu yüzden ikiyüzlüydüler. İsa bunu söylediği için hakaret mi etti? Hayır doğruyu söyledi!

Şimdi karşılaştırma yapalım biraz:

İsa, evliliğin kutsal bir şey olduğundan bahsetti ve sebebi zina olmaksızın boşanmanın zina olduğunu ve Tanrı’nın buyruklarına karşı olduğunu söyledi. Ayrıca, İsa küçük çocuklarla cinsel ilişkiye girmedi. Onun bir haremi de yoktu.

Muhammed Aişe ile 6 yaşında evlendi ve 9 yaşında onunla cinsel ilişkiye girdi der Buhari, Müslim gibi sahih kabul edilen hadisler. Ayrıca Muhammed’in 1 değil 2 değil 4 değil daha fazla karısı olduğu bir gerçektir. Kuran’da erkeğe verilen hak 4 kadındır ama her ne hikmetse Muhammed Kur’anın sınırını bile geçmiştir. Ayrıca bizler Muhammed’in Üvey oğlu’nun karısını görüp şehvetle onu istediğini ve en sonunda da onunla evlendiğini biliyoruz.

İsa düşmanlarınızı sevin dedi ve kendi düşmanlarına da kılıç çekmedi. Kılıç çeken öğrencilerini ise azarladı. Mesajını zorla değil vaaz ederek sevgiyle anlattı

Muhammed ise kendisini benimsemeyenleri sadece kişi bazında değil ama kabile bazında da katletti. Düşmanlarının gözlerini oyduğu, ayaklarını ve ellerini çapraz kestiği hadislerde açıktır. (Sahih al-Bukhari, Volume 4, Book 52, Number 261)

İsa Cinli hastaları yileştiriyor. Cinleri kovuyordu.

Muhammed hakkında İbn İshak şunu aktarıyor:

Ibn Ishak Peygamberden aktarıyor: ( Peygamber konuşuyor) Şimdi Tanrı'nın yarattıklarından hiçbiri bana ( kendinden geçmiş ) şairden veya cine tutsak birinden daha iğrenç gelmezdi. Onlara bakamıyordum bile. Düşündüm ki bir şair ve cine tutsak biri olan vay benim halime, Kureyş kabilesi benim hakkımda böyle demesin diye dağın tepesine çıkacağım ve kendimi oradan aşağıya atacağım ki kendimi öldüreyim ve rahata kavuşayım.

İsa Şeytan’ı azarladı. Onla pazarlık yapmadı ve Onu kovarken

Muhammed Tanrı Sözü olarak Şeytan ayetlerini getirdiği bilinen bir gerçektir. (Daha fazla bilgi için :History of Tabari [1192-1193], vol. 6, p. 111)

Resûlullah, kavminin yüz çevirdiğini görünce bu ona çok ağır geldi. Allah’tan kavmi ile kendisini birbirlerine yaklaştıracak bir şey inmesini temenni etti. Cenab-ı Allah Necm suresini indirdi. Resulullah onu okudu ve "Şimdi siz, ilah olarak Lat'ı, Uzza'yı ve di­ğer üçüncüleri olan Menat'ı mı görüyorsunuz? âyetlerine varınca Şeytan şu iki sözü araya sokuşturdu. "Bunlar yüce kuğulardır'? Bunların yani bu putların şefaatleri umulur." Resulullah farkına varmadan bu sözleri söyledi, sonra devam ederek sureyi bitirdi. Sure bitince secdeye vardı. Onunla birlikte orada bulunan herkes secde etti. Ancak Velid b.Mığire çok ihtiyar olduğu için secde edemedi. Fakat eliyle toprak alarak alnını ona koydu. Bütün müşrikler Resulullah'ın bu sözlerinden memnun oldular ve şöyle dediler: "Biz, Allah'ın, dirilten ve öldüren, yaratan ve rızklandıran olduğunu biliyorduk. Fakat bu ilahlarımız, Allah katın­da bizim için şefaatçi olacaklardır. Madem ki sen onlara da bir paye verdin, ar­tık biz seninle beraberiz."Akşam olunca Cebrail (a.s.) Resulullah'a geldi. Necm Suresini ona okuta­rak dinledi. Resulullah, Şeytan'ın sokuşturduğu bu iki söze ulaşınca Cebrail (a.s.) "Ben bunları sana getirmedim." dedi. Bunun üzerine Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Ben, Allah'a karşı iftirada mı bulundum?" Ben, Allah'ın söyle­mediği bir şeyi mi söyledim?" Bunu üzerine Allah Teala şu âyetleri indirdi:Onlar, sana vahyettiğimizden başkasını bize karşı uydurman için az kalsın seni ondanşaşırtacaklardı. (Eğer böyle yapabilselerdi) işte o zaman seni dost edinirlerdi. ( Sure17:73)

İsa hiç günah işlemedi (Yuhanna 8:45-46) ama Muhammed günah işledi.( Şu surelere bakınız: 40:55, 47:19, 48:2)

Herhalde daha başka bir şeyler yazmama gerek yok. Eğer değerlendirilecekse böyle değerlendirilmelidir. Ne olduğu belli olmayan uydurulmuş hikayelere değil tarihsel kanıtlara dayanan güvence ile araştırılmlıdır gerçekler.